Anonim Şirketlerde Temsil Yetkisi

Meltem Aslan


6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 370 vd. maddeleri anonim şirketi idare ve temsil yetkisinin yönetim kuruluna ait olduğu hükmüne amirdir.


6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 370 vd. maddeleri anonim şirketi idare ve temsil yetkisinin yönetim kuruluna ait olduğu hükmüne amirdir.

  1. GENEL OLARAK;

TTK 370 maddenin 1. fıkrasında ‘’Esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir.’’ denilmiştir. Maddenin açık lafzından da anlaşıldığı üzere anonim şirketler hukukunda çift imza kuralı geçerlidir. Bu hükmün iki istisnası vardır: esas sözleşmede aksinin kararlaştırılması ya da yönetim kurulunun tek kişiden oluşması ihtimalidir. İki üyeli yönetim kurulunda işin doğası gereği çift imza kuralı geçerli olacakken, beş üyeli yönetim kurulunda üyelerden herhangi ikisinin imzalayacağı belge şirketi bağlayacaktır. Yahut esas sözleşmede tüm üyelerin imzasının gerekli olduğu kararlaştırılabilir. Bu durumda tek üyenin imzaladığı belge şirketi bağlamayacaktır.

‘’ ..Dava ve takip konusu çek, davacı şirket ortağı İsmail tarafından keşide edilmiştir. Türk Ticaret Kanununun 321. maddesinin 3. fıkrasında, anonim şirket adına tanzim edilecek evrakın geçerli olması için ana sözleşmede aksine hüküm olmadıkça temsile yetkili olanlardan ikisinin imzasının gerekli olduğu hükme bağlanmıştır. Davacı G.Metal A.Ş.'nin ana sözleşmesinde aksine hüküm bulunmadığından, sadece İsmail tarafından imzalanan çek, şirketi sorumluluk altına sokmaz. Ancak, temsil yetkisi olmayan ortağın TTK.nun 590. maddesi uyarınca sorumlu tutulması mümkündür. Mahkemece bu yönler gözetilerek davanın kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. ‘’ (Yargıtay 19.HD 1996/3017 E. 1996/9768 K.)

Burada önemli bahsedilmesi gereken husus Yargıtay’ın süregelen içtihatlarında da açıkça benimsendiği üzere işlem tek imza ile atılsa; hatta yetkisiz bir temsilci tarafından atılsa dahi şirket işleme açık veya örtülü bir onay verdiyse şirket daha sonra işlemle bağlı olmadığını iddia edemez.

Doğaldır ki YK üyelerinin şirketi dış dünyada temsil etmesi için üçüncü kişiler nezdinde bu yetkinin ispatlanması gerekmektedir. Böyle bir karışıklılığın yaşanmaması için yasa koyucu TTK 373. Maddenin 1. fıkrasında ‘Yönetim kurulu, temsile yetkili kişileri ve bunların temsil şekillerini gösterir kararının noterce onaylanmış suretini tescil ilan ve edilmek üzere ticaret sicile vereceği hükmüne amirdir. Şirket adına imza atmaya yetkili kişiler şirket unvanı altına temsilci sıfatıyla imza atarlar. ( Örneğin; Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. adına, YK üyesi Zeki Aslan, imza )

  1. TEMSİL YETKİSİNİN KAPSAMI;

Temsile yetkili kişiler, şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işlemi, şirket adına yapabilir. Temsile yetkili kişilerin, 3. Kişilerle işletme konusu dışında yaptıkları işlemler de şirketi bağlar. Yani konu dışı işlemlerin şirketi bağlamayacağı (ultra vires) ilkesi terk edilmiştir. Şirketin amacı ve işletme konusu, şirketin hak ehliyetinin sınırını değil, imza yetkilisine rücu edip edemeyeceğini belirler. Şirket, esas sözleşmedeki konuya aykırı işlemlerden de iyiniyetli 3. Kişiye karşı sorumludur. Şirket, 3. kişinin işlemin konu dışı olduğunu bildiğini veya durumun gereğinden bilebilecek durumda olduğunu ispatlaması şartıyla sorumluluktan kurtulabilir. Şirketin konusunun ticaret sicilinde ilan edilmesi kötüniyetin ispatı açısından tek başına yeterli değildir.

  1. YETKİNİN SINIRLARI;

Temsil yetkisi sadece merkezin veya şubenin işlerine özgülenebileceği gibi temsil yetkisinin birlikte kullanılmasına dair yapılan tescil ve ilan da sınırlama olarak geçerlidir. Yasanın açıkça izin verdiği bu hususlar dışında yapılan sınırlamalar (miktar, konu ) iyiniyetli 3. Kişilere karşı ileri sürülemezken, kötü niyetli 3. Kişilere karşı ileri sürülebilir. Yönetim kurulu üyelerinin temsil yetkisine getirilen sınırlamalar iç ilişkide geçerlidir. Yasanın izin verdiği hususlar dışındaki sınırlamalara aykırı hareket eden temsilci, özen ve sadakat borcuna aykırı davranış sebebiyle azledilebileceği gibi tazminat da istenilebilir.

‘’….Yukarıda da değinildiği gibi birlikte temsil ve yetkilerin şubelere hasrı dışında kalan temsil yetkisinin miktar bakımından yapılan sınırlandırmalar TTK. 321 ve BK. 451`de öngörülmediğinden geçersiz olup, bu şekildeki sınırlandırma tescil ve ilan edilse dahi hüsnüniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.’’ (Yargıtay 11 HD. 29.06.1982 T. 1982/2683 E. 1982/ 3181 K.)

‘’… Yönetim Kurulu Başkanı H.A.Ç. ve yönetim kurulu üyeleri A.A. ve H.K. anılan çeki birlikte imzalamamış iseler de "100.000" USD dolarını aşan borçlarda birlikte temsil sınırlaması bir iç mesele olup ticaret sicilinde yayınlansa bile miktarla ilgili sınırlama olmakla iyiniyetli üçüncü kişileri bağlamaz.’’ ( Yargıtay 12 HD. 17.06.2014 T. 2004/10762 E. 2004/15950 K.)

  1. YETKİNİN DEVRİ;

Yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak 3. kişilere devredebilir. Ancak; yönetim kurulu üyesi olması şart olmayan şirket müdürünün temsil ile görevlendirilmesi durumunda, yönetim kurulu üyelerinden en az birisinin de müdür ile birlikte ilgili temsil yetkisi ile donatılmış olması gerekmektedir. Açık deyişle, murahhas müdüre şirketi tek başına temsil yetkisi verilemez, her durumda en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisinin olması zorunludur.

KAYNAKÇA:

Şirketler Hukuku Genel Esaslar, Prof. Dr. Hasan Pulaşlı

Anonim Şirket Yönetim Kurulunun Organizasyonu ve Yönetim Yetkisinin Devri, Yrd. Doç. Dr. Beşir Fatih Doğan

Anonim Şirketler, Soner Altaş

                                              

                                                                                                           Stj. Av. Meltem Aslan