Varlık Yönetim Şirketleri Ve Bankacılık Kanununu'nun 143. Maddesi

Rıza Güneş



Varlık Yönetim Şirketleri, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun 15 Mayıs 2001 tarihinde basın açıklaması ile duyurduğu ''Bankacılık Sektörü Yeniden Yapılandırma Programı'' kapsamında finans piyasasındaki yerini almıştır. Bugünkü yasal zemini Bankacılık Kanunu'nun 143. Maddesi ile temin edilmiştir.

 

2000 yılının sonunda başlayıp 2001 yılında şiddetini artıran ekonomik kriz ekonomiye olan güveni sona erdirmiş, küresel ekonomideki istikrarsızlık Türkiye ekonomisine de sirayet etmiş, bankacılık sektöründeki yapısal sorunlar ise krizin bir bankacılık krizine dönüşmesine sebebiyet vermiştir.

 

BDDK tarafından açıklanan verilere göre; bu dönemde yaşanan krizler neticesinde 20 banka Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilmiş, yeniden yapılandırmanın maliyeti ise 53,6 milyar ABD doları bulmuştur. Belirtilen maliyetin o dönemki milli gelirin yaklaşık üçte birine karşılık gelmesi ise sorunun basit bir bankacılık sorunu olmadığını göstermiştir.

 

Yaşanan olumsuzluklar finansal krizlerin yönetimi, bankaların sağlıklı yapıya kavuşmaları ve güvenin yeniden tesis edilebilmesi adına bir dizi düzenleme yapma zorunluluğunu beraberinde getirmiştir.  Zayıf ve suiistimale açık bankacılık altyapısındaki eksiklikler nihayet yapıcı ve yerinde düzenlemelerle giderilmeye çalışmıştır. Bu kapsamda 2001 yılı Mayıs ayında Bankacılık Sektörü Yeniden Yapılandırma Programı uygulamaya konulmuş ve program üç yeni araçla güçlendirilmiştir. Bu araçlar;

 

  • Bankaların sermaye yapılarının güçlendirilmesi,
  • Borç yapılandırma sistemlerine işlerlik kazandırılması (İstanbul Yaklaşımı),
  • Bankaların tahsili gecikmiş alacaklarının tasfiyesini sağlamak ve aktiflerine seyyaliyet (likidite) kazandırmak üzere varlık yönetimi şirketlerinin kurulmasıdır.


Varlık Yönetim Şirketlerine İlişkin İlk Yasal Düzenleme


Bankaların sermaye yapılarının güçlendirilmesi ve kötü aktifler sorununun çözülmesi için adım atılması gerekmekteydi. Finansal darboğaz yaşayan borçluların mali kesime olan geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve katma değer yaratmaya devam etmelerine imkân sağlanması amacıyla 4743 sayılı Mali Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. Bu kanun aynı zamanda varlık yönetim şirketlerine ilişkin ilk düzenleme mahiyetindedir. Vergi istisnaları ve teşvik belgeleri başlıklı 3. Maddesinin 7. Bendi ile "Bankalar, özel finans kurumları ve diğer malî kurumların alacakları ile diğer varlıklarının satın alınması ve yeniden yapılandırılarak satılması amacıyla" varlık yönetim şirketleri kurulabilecektir. Varlık yönetim şirketlerinin kurulması çeşitli istisnalar ve vergi kolaylıkları da getirilerek teşvik edilmiştir. TMSF'nin de bu şirketlere %20 oranında ortak olabilmesi mümkün kılınmıştır.

 

TMSF, çözümleme faaliyetleri kapsamında fon bankalarından devir ve temlik aldığı tahsili gecikmiş alacaklar için varlık yönetim şirketine alacak satışı uygulamasını yeni yöntem olarak kullanmaya başlamıştır. Böylelikle 2003-2005 yılları arasında yapılan satış ihaleleriyle, 6 varlık yönetim şirketinin bulunduğu bir piyasanın oluşumu sağlanmıştır. Neticede TMSF, tahsili gecikmiş alacakların geri kazanımını hızlandıran alacak satış yöntemini kullanmada finans sektörüne öncülük etmiştir.

 

Varlık Yönetim şirketleri birtakım istisnalarla desteklenmiştir.


4743 sayılı kanunla finansal aktör olarak belirlenen varlık yönetim şirketleri, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile daha detaylı bir düzenlemeye kavuşmuştur. 4743 sayılı kanundaki tanım esaslı olmayan değişiklikle ve ''Bankalar ve Fon dâhil diğer malî kurumların alacakları ile diğer varlıklarının satın alınması, tahsili, yeniden yapılandırılması ve satılması amacıyla, kuruluş ve faaliyet esasları Kurul tarafından belirlenen varlık yönetim şirketleri de kurulabilir.'' şeklinde bir düzenleme ile 143. maddede yerini almıştır.

 

8 bentten oluşan 143. madde, özel sektör tarafından kurulan veya kurulacak varlık yönetim şirketleri esas alınarak düzenlenmiştir. Maddenin 3. ve 4. bendi ise TMSF ile ilişkili varlık yönetim şirketlerini ilgilendirmektedir. 3. bent ile TMSF'nin özel sektör tarafından kurulacak varlık yönetim şirketlerine hissedar olmasının hukuki zemini korunmuş, 4. bent ile de TMSF'nin en az yüzde yirmi hissedar olduğu varlık yönetim şirketlerine özel düzenleme getirilmiştir.

 

6. bentteki istisnalar bu Kanun kapsamında kurulan varlık yönetim şirketlerinin tamamı için getirilmiştir. Dikkat edilirse madde metninde istisna açısından türlerine göre varlık yönetim şirketleri veya alacağı devreden finans kuruluşları ayrımı yapılmamıştır.

 

Varlık yönetim şirketleri tarafından devralınan sorunlu varlık veya alacaklar büyük oranda nakde çevrilememe veya sözleşme tutarlarında yazılı olduğu kadar nakde çevrilememe riskleri taşır. Sorunlu varlık ve alacaklar, için yapılacak işlemlerde masrafların azaltılması ve varlık yönetim şirketlerinin teşvik edilmesi için yasa ile birtakım istisnaların getirilmesi ise kaçınılmaz olmuştur. 6. bentte sayılan istisnaları bu kapsamda anlamaya çalışmak gerekir. Varlık yönetim şirketlerinin yaptıkları işlemler,

 

  • 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'na göre ödenecek damga vergisinden,
  • 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre ödenecek harçlardan,
  • 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden,
  • Kaynak kullanımını destekleme fonuna yapılacak kesintilerden,
  • 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu gereği mal ve hakların satış ve teslimi sırasında ortaya çıkacak KDV'den,
  • 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 39 uncu maddesi hükmünden istisnadır.


143. Madde ve İstisnalar özel sektör varlık yönetim şirketleri esas alınarak düzenlenmiştir.

 


Bankacılık Kanunu'nun 143. maddesinin 3. ve 4. haricindeki bentleri tüm varlık yönetim şirketleri açısından herhangi bir ayrıma gitmeksizin geçerlidir. 143. Maddedeki istisnaları ve varlık yönetim şirketi düzenlemelerini TMSF ortaklığı sınırlarında düşünmek ve yorumlamak, kanunun lafzı ve ruhuna uygun olmayacaktır. Bu hususun daha iyi kavranabilmesi açısından Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda TMSF tarafının varlık yönetim şirketi yapılanmasına ve 143. maddeye yaklaşımına değinmek gerekir;

 

Fon olarak bizim önerimiz, yüzde 100 Fonun sermayesine iştirak ettiği bir varlık yönetim şirketine ihtiyaç yok. Bugünkü meri mevzuatta olmasına rağmen, buna ihtiyaç yok; ama Fonun ortak olabileceği bir varlık yönetim şirketinin şu anda kurulmuş olan, benzerleri kurulmuş olan varlık yönetim şirketi imkânının muhafaza edilmesinde fayda var.

 

Bugüne Kadar Kamu Değil, Özel Sektör Finans Kuruluşları Alacak Satışı Yapmıştır.


Varlık yönetim şirketlerine tanınan istisnaları irdelerken, alacağı temlik eden bankanın kamu bankası özel banka olup olmaması yönünden irdelemek de istisnaları değerlendirme açısından bir yararı olmayacaktır. Varlık yönetim şirketleri 2002 yılından bu yana sektörde faaliyet göstermesine rağmen, kamu bankalarının alacak satışı yapabilmesine imkân tanıyan düzenleme 2017 yılında 143. maddede yerini almıştır. Bilindiği kadarıyla bugüne kadar yalnız bir kamu bankası tarafından alacak satışı gerçekleştirilmiştir.

 

Finansal istikrarın temini için varlık yönetim şirketlerine de ihtiyaç duyulmaktadır.


Varlık yönetim şirketleri 2001 Türkiye'sinin finansal altyapı eksikliğine çözüm için sunulan finansal enstrümanlardan biridir ve finansal istikrarın sürdürülebilmesi adına faaliyet gösteren kurumlar arasında yer almaktadır. Özel sektör bankaların tahsili gecikmiş alacaklarının tasfiyesi ve yine özel sektör banklarının aktiflerinin likiditesini sağlama ve süreklilik hususunda varlık yönetim şirketlerine görev düşmektedir. Önümüzdeki günlerde kamu bankalarından gelebilecek taleplerin karşılanması da sektör adına sevindirici olacaktır. Varlık yönetim şirketlerinin finans sektöründeki bu rolü nazara alındığında, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 143. maddesi ile Varlık Yönetim şirketlerine getirilen istisna ve kolaylıklar daha anlaşılır olacaktır.

 

Kaynakça


Krizden İstikrara Türkiye Tecrübesi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu

4743 sayılı Mali Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

Bankacılık Kanunu Tasarısı, Hükümetin Teklif Ettiği Metin

Bankacılık Kanunu Tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan Ve Bütçe Komisyonu Raporu, 1/1007 E. 48 K. 01.07.2005

Bankacılık Kanunu Tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan Ve Bütçe Komisyonu Tutanakları

5411 Sayılı Bankacılık Kanunu